VERSE 1 Yarını olmayan dünlere yazılmış her şiir ve şair olmuş her fikir ki kaleme düşmüş her sözü. Hep karanlık anlatıldı şarkılarda günyüzü. Yalpalayan ömürler aşikar hüzün görüntüsü. Yalnızlıkla sevişir oldun, karanlık hep zifir ve gökyüzünde güneşin doğum sancılarını bekledin. Doğmamış çocuktu doğacak, her ışık hazin sihir ki; hediye olacak her yarın manevi hazinedir, vasiyetimdir, cümlelerimin her kelimesi sahi asi, Sagopa yorgun tek tabanca 26 arifesi. Kimler önüne geçebilir zamanın akışının, cümlelerimin noktalarına kaç zamanda ulaşırım. Yaşarım iskeletler diyarında bir et parçasıyım. Varımı yoktan aldım. Daldım çoktan derin uykuma vardım, beklemekle geçti yıllarım ve kar beyazdı saçlarım, karamsar yazdı rhyme'larım ve tarumardı sabrım,harbi yaşadım benliğimle çok savaştım yazdım olmadı ve kaçtım, rap uzattı elini çekti kulağımı. 'yaz' dedi! Emir bir farzdır. Farzın adresinde sen ikamet halinde, bu Tanrı'dan bir arzdır. Öylesine güç oldu, böylesine bir gidişi resmetmek, kalemi makina yaptım, her çizikte kareler aldım, sundum önüne Yaradanın ve bekledim cevabını, hep cevapsız kaldı çağrım, bağırdım!... Nakarat Raks edemedim yine yenildim, aksimi göremedim kör oldum Haksızın vuramadım şakağına, baksın kör gözlerime... VERSE 2 Çuvala konulan her ölüydü günüme zehri zerkeden ve yuvası yıkılan her virandı parasal harbe itilen, zoraki savaşa alınanlardı okulu terkedenler ve eli bıçaklı her bebeydi kabusumda raks edenler, buna da çok şükür demekle geçti onca garibe sene ve lehine gidişi rehine tuttuk fethine kalktık, olmamış diyarların adını koyduk,otura kaldık, kıçımız üstü isyan ettik. Kadere sıvadık (yo!...)horoskoplarınla yarına bir bakış mı bugünün, aksilikle geleni dışlamak mı sömürün, hepiniz gömülün, fallar oynasın bu oyunu,sallar sallasın sonunu, bir duada gizli ödülün, bir nazarda saklı hüznün, temelli var oluş hayali, boşunadır vaatleri, sisteminde virüsü saklar her beyin ve an çatar atak yapar ve bin çuval ceset kapar, tenhalar yüz görümlük, yurt olur zaman donar.