Parayı veren düdüğü çalar Püdüksüz kalmş düttürü dünya'dakioyuna muhtaç masum çocuklar Yatak odalarında böoba patlar, sen naber? Kulaklarında kurşun çınlar, sen naber? Düşünden düşmüş, hayallerini kırmış, huzru sakatlanmış, ağlarken ölmüş Haberleri seyretmedin mi? İnsanlık kaçmış Bulana etrafı ırmaklarla dolu cennet varmış Yazmalardan cayma vaktidir. Kağıttan çıkıp ruha konma vaktidir Ve bil, şamardan öte yumruk olma vaktidir Susansa, onun dilinin kopma vaktidir. Açıp ağzı gözü yumma vaktidir Şu koca şehriyağmaladım da öfkemi yine dindiremedim Sessiz kalan dillere, oyuncak olan pillere, hiç yağmadan gürleyene Her şeyi görüp gördüklerini körleyene, çabası gerçek olmayanlara Nakarat Banabir çiçek bulun solmayan Bir yer bulun gğneşi batmayan Bir dil bulun yalanı olmayan Biz yoldayız dönüşü olmayan Bak geride bıraktıklarımdan ileride, benii bekleyen varanacaklarıma Dosdoğru sürerken ben 78 model arabamı, camdan savuruyorum Söz dolu yaprakları, bak siyah satır başları Bak kağıtlar üzerinde askerlerim var sakın Seni deşmeye geliyorlar, siper al gövdeni sakın Eğriysen eğrisin bana en doğru tavrını takın Muradım, yiğidim, aslanım orda yatıyor bakın!… Sago rapin olgun zürefası, tepeden izler alemi kafası Sözler hislerimin müdafası, ve ben dağların Himalayası Bu dağ gibi adamın sözleri kayası. Harbi Türk mayası Olmadan olmuyor hüküm, cürüm, matem Bir giden bin ağlatır, bizim pınar kurur Koca çınar devrilir, dalları gözüne girer Bir dualık kalbin çürür. İşit bak sago ne der Nakarat Banabir çiçek bulun solmayan Bir yer bulun gğneşi batmayan Bir dil bulun yalanı olmayan Biz yoldayız dönüşü olmayan Söz-Müzik-Aranje-Prodüksyon-Scratch: Yunus Özyavuz