Yarım kalmış bir şarkı dudaklarımda, yürüyordum bu şehrin sokaklarında,
Oyun desem oyun değil, aşk desem o da değil, yeni bir isyan doğuyordu karanlığımda…
Sonra bir adam gördüm: "korkma" dedi "şairim ben"
"Gir hayatın içine, bulaş dünyanın kirine" "Derdinin tek dermanı, Zulada iki şişe…"
Dünyanın düzenini dert edinmiştim, türlü acılar içinde pişirilmiştim.
Zor günleri düşünerek acılar biriktirmiştim, ama bu kadar incinmeyi hak etmemiştim…
Sonra bir adam gördüm: "boş ver" dedi "şanslısın sen"
"Gir hayatın içine, alış dünyanın kirine" ve "Olmazsa olmaz" dedi. " Zulada iki şişe…"
Adamın yolundan gittim, dünyanın kirini keşfettim.
Karıncayı incitmeden, zuladakileri tükettim…
Hep gülerek baktı bana, sesinde gözyaşı olan adam…
"Kızma" dedi "hayat güzel" sesinde gözyaşı olan adam…
"Gir hayatın içine, alış dünyanın kirine" "Derdinin tek dermanı, Zulada iki şişe…"