( -kızlar...bilirsin..ben onları,onları seviyorum...seviyorum ve nefret ediyorum anlıyor musun? seviyorum ve nefret ediyorum..
- "hep öyle değil mi?"...)
(NAKARAT)
Kader mi yazmış?
Silinsin tüm günahlarım,drama yollarında köprü istikametindeyim.
Ben hüzündüm beni sen seçtin.
Varır mı şahıma son lütuflarım?
Kimsede aramadım gönlümün pamuk prensesini.
Sen yüzümdün beni kahrettin.
VERSE1
Yo, yeah. Ve Sago konuya girer.
Yaşanmışlık kolumda büyüyen bebeğin ergenlik hali.
Kim yırttı vesikalıklarımı?
Kalbin kal köşelerinden alamazsın platonik evlatlarımı.
Yarattığım turkuaz derinliğinde yüzüyorum ben.
Korkarım derinlik sarhoşluğunda vurgun yolcusuyum.
Sonsuzluğum beni tanımadı, yalnızlığım fırtınalı.
Kuklalar sepette,çek al egolarını!... (Çek elini!)
Asi ruhum sahi geç mi kaldı yarına söyle? (Kapa çeneni!)
Ben bugünlerde evcilim.
Sencil olmanın sakıncasında düşün nöbetleri.
Voltasını atar vardiyalı bir işçi.
Devir vakti gece yarısı böldüm uykularımın nadide hediyelerini. (Böl!)
Bende saklı sırlarım, ki içime sindi hırslarım.
Cephanelikte mermi bitti,belki bundandır ki tırsarım
Kansere yenik düşmesin umutlarım.
Hücrelerimi yerine koy şakası yok savunmasızlığın!...
Yalancının konuştuğu lisan daim yalanca
Kancamı taktığım gerçekler bi' palavra?
Bu espiride yok şaka,insanlık kadavra.
Şiirbazın sopası elinde abrakadabra!...
NAKARAT...
VERSE2
Drama yolları taşlı,geliyor kara kaşlı
Arkadaşlıklar neden en az bir çıkara dayalı?
Yırtık kalbim yamalı.
Dostlarımın ücreti pahalı, ödemek zor geride kalan tüm hesapları.
Şu günlerde pamuk prensesin gözleri yaşlı.
Özrüm içinde pranga yemiş zanlı.
Yine de sahipliğim içinde varolan duygularım canlı.
Sanırım en son Karadeniz'de gemilerim battı.
Kanımca herşey yapmacıktı.
İstila komandoların bedenimi sardı.
Askerlerim silahsızdı,bu nedenle kalelerim az zamanda hırpalandı.
Kara listem okunaklı,sonuçlar dokunaklı.
Son celsede boşadım aşkımı,elimin tersiyle düz ettim tüm kırışıklıkları.
Tadilatta kalbimin boş beyaz sarayları.
Yaşlı taş çocuk kırdı sevdiği tüm oyuncakları...