Çocukluğunun geçtiği o mahallede Aşı boyalı ahşap eski bir evde otururlardı Sakız hanımla mahur bey Bembeyaz tenli bembeyaz saçlıydı sakız hanım Zaten onun için sakız hanım derdik kendisine Pamuk gibi elleriyle kemençe calardı Eşi mahur bey önce biraz nazlanır Sonra oda kanunuyla eşlik ederdi sakız hanıma Beraber meşk ederlerdi Yaz akşamlarında Açılırdı perdeler Yorgun ellerinden Dökülürdü nağmeler İki yıl kadar oluyor
Önce kanun sustu eski evde Birkaç ay sora da kemençe Ve başı boyalı ahşap evin perdeleri Bir daha açılmamak üzere kapandı Evin satılacağı söylendi bir başka gence Gittim içeri girdiğimde eski bir koltuğun üzerinde Boynu bükük bir kanun Ve kanunun göğsüne yaslanmış mahsun kemençeyi gördüm Bizi rahatsız etmeyin der gibiydiler Kıyamadım uzaklaştım Mahur bey susunca kapandı perdeler Sakız hanımla bitti o hüzünlü nağmeler